Rıfat
Akbulut- Zafer Akay
Seyfi Arkan, Cumhuriyetin hem Atatürk ve devlet, hem de işçiler ve dar gelirliler için tasarlamış seçkin, bir anlamda efsanevi ama aynı oranda yitik mimar, akademisyen ve teknokratı. Sedad Hakkı Eldem ve Emin Onat ile birlikte döneminin üç büyüğünden biri, tasarımlarında modernist çizgiye en yakın duran, şehircilik alanında da en fazla ürün vereni.
Arkan’ın
endüstriyel tasarım ölçeğinden imar planlarına uzanan geniş tasarım
çeşitliliğine sahip mesleki ilgi ve uygulamalarıyla Türkiye mimarlık ve tasarım
tarihi içindeki tekil duruşunun özgünlüğünün kendisiyle ilgili
değerlendirmelerde en başta vurgulanması gereken özelliklerden biri olduğu
açıktır. Doğru bir tespitle, “Arkan bu açıdan bakıldığında mimarlığı bir
biçimlendirme tavrı olarak görmeyip, toplumsal içerikli bir sorun çözme etkinliği
olarak ele alan ilk gerçek Türk modernisti sayılmalıdır.”1
Erken Cumhuriyet döneminin en prestijli
konut projelerine imza atmış olan Seyfi Arkan'ın aynı zamanda ekonomik konut
alanına da en önemli katkılarda bulunmuş olması ilginçtir. Mimarın resmî ya da
özel, prestijli konut projelerine olan ilgisi kariyeri boyunca çok belirgindir.
Ekonomik konut konusuna ise önce kariyerinin ilk yıllarında biraz şaşırtıcı
biçimde erken Cumhuriyetin önemli bir toplumsal projesi olan Zonguldak-Kozlu
İşçi Konutları çerçevesinde yoğunlaşacaktır. Daha sonraki yıllardaki pek
dikkati çekmemiş, bir anlamda unutulmuş katkıları olan “mevzi imar planları”
ise ekonomik konut alanının uzmanlıklarından birisi olduğunu gösterecek
niteliktedir.
Arkan'ın ekonomik konut konusuyla ilk tanışması olasılıkla Berlin'de, Technische Hochschule Seminer'inde, Poelzig'in yönetiminde yaptığı çalışmalarda olmuştur. Arkan'ın Berlin'deki ilk çalışmaları “prestijli konuttan”, “ekonomik konuta geçişin kısa bir anlatımı gibidir. 1933 yılında Arkitekt (Mimar) dergisinde sırayla yayımlanan bu konut projelerin ilki, “oldukça zengin ve resmî, büyük bir mevki işgal eden bir mal sahibi” için tasarlanmış bir yalıdır.2
Bu projenin hemen arkasından aynı ortam için tasarlanmış “orta halli bir aile” için, “şehir kenarında inşaya elverişli” tek katlı bir yalı gelir.3 Sosyal konut inşaatının gündemi oluşturduğu Weimar Almanyası’nda Poelzig, genç öğrencisini doğallıkla, önce ekonomik konut tasarımına, sonra da konut sorununun önemle gündeme geleceğini düşünmüş olduğu yeni başkent Ankara için öneriler geliştirmeye yönlendirmiş olmalıdır.
Bu projenin hemen arkasından aynı ortam için tasarlanmış “orta halli bir aile” için, “şehir kenarında inşaya elverişli” tek katlı bir yalı gelir.3 Sosyal konut inşaatının gündemi oluşturduğu Weimar Almanyası’nda Poelzig, genç öğrencisini doğallıkla, önce ekonomik konut tasarımına, sonra da konut sorununun önemle gündeme geleceğini düşünmüş olduğu yeni başkent Ankara için öneriler geliştirmeye yönlendirmiş olmalıdır.
Resim 2: “Orta halli bir aile için, "şehir kenarında inşaya elverişli" tek katlı bir yalı . © 1933, Mimar, sayı:12 |
Bu iki yalıyı Ankara “ucuz konut”
projeleri izler. Jansen'in Ankara İmar Planı'nda yer alan Amele Evleri
Mahallesi düşünülerek, Ankara'nın “ikamet mıntıkalarında açılacak sokaklar”
için tasarladığı “ucuz aile evi tipleri”nden ilkinin en belirgin özelliği sokak
cephesinin sağırlığı ve bahçesinin sokak duvarının yüksekliğiyle “aile
hayatının harici alemle alakasını kesmiş” olmasıdır.4 Evin giriş holünün tümüyle saydam, iki yanındaki hacimlerin tümüyle sağır oluşları, oldukça karakteristik bir cephe oluşturmaktadır. Ancak, tek katlı evlerin bahçeleri arasında da ev yüksekliğinde duvarlar olması, 85 m2 evlerin ayrık düzende olması, ekonomik oluşlarını oldukça sorgulanabilir kılmaktadır.
Resim 3: Ankara için “Ucuz
Aile Evi Tipleri-
© 1933, Mimar, sayı:
|
İki çocuklu çekirdek aile için tasarlanmış
gibi görünen evin bir hizmetçi odası ve bir de büro barındırması belki genç
mimarın alışkın olduğu lüks konutlardan uzaklaşmakta güçlük çekmesinin birer
işaretidirler. Kuzey-güney eksenindeki sokaklarda “her iki taraf bir” olarak
düşünüldüğü belirtilen evlerin bahçeye açılan cephelerinin batıya bakmasının
eleştirilmiş olması olasıdır. Birkaç ay sonra yayımlanan ikinci tipte sağırlık
ilkesi sürdürülmekle birlikte plan şeması değişmiş, asimetrikleşmiştir.5
Resim 4: Ankara için “Ucuz Aile Evi Tipleri-2” © 1933, Mimar, sayı: 12 |
Hizmetçi odası kaldırılmış, büro küçültülmüş, ikinci bir çocuk odası eklenmiş ve dolaplar artırılmıştır. Sokak yönünün değişmiş olması, yaşama mekânlarının güneye, yatak odalarının doğuya yönlendirilmiş olması, Arkan'ın Bauhausçu yönlenme ilkeleriyle tanışmış olma olasılığını akla getirmektedir. Bu kez Arkitekt yayınında Arkan tarafından yazılmış bir tanıtım yazısı yoktur. Tasarımların Ankara Stadyum Sahası batısı ve kuzeyinde düşünülen işçi konutları bölgesi için yapılmış olduğu ve “seri halinde inşası takdirinde” 3.000 liraya mal olabileceği belirtilmiştir.
Arkan'ın Türkiye'ye dönüşünden kısa bir
süre sonra, 1934'te gerçekleştirdiği Kozlu Üzülmez vadisinde MKİ İşçi Evleri
Mahallesi aynı zamanda ilk mevzi imar planı çalışmasıdır.6 Bunu ertesi yıl tasarladığı Kozlu Kılıç'ta bulunan
Kömür İş İşçi Evleri Mahallesi izleyecektir.7 Kozlu projesi de Kılıç projesi de, gerek Berlin'de
yapılan hipotetik projelerden gerekse de sonraki uygulamalardan oldukça
farklıdır.8 Kozlu
projesinde ev tipleri, Zonguldak kömür ocakları havzalarının özel
koşullarından, en başta bekar yaşayan işçi sayısının çokluğundan, yemek ve
çamaşır işlevlerinin ortak tesislerde yerine getirilmesinden dolayı banyolu
birer odadan oluşmaktadır.9
Resim 5: Arkan'ın Kozlu
Proje'sinde “İşçi Evi Tipleri”
© 1936, Arkitekt,
sayı:1.
|
Oldukça kapsamlı planlar hazırlanmış
olmasına karşın, uygulamanın özellikle işçi konutları açısından çok kısıtlı
kaldığı anlaşılmaktadır.10
Adana Kent Planı’nın bir aşaması olarak
1939'da hazırlanmış olan “Ucuz Evler Mahallesi” projesi, Arkan'ın iklime vurgu
yapan bir toplu konut projesi olarak göze çarpmaktadır.11 Tek katlı olarak tasarlanmış olan konutlar, benzer
plan tiplerinin rüzgâr yönlerine göre farklılaştığı anlaşılan varyasyonları
olarak algılanabilir. İklime duyarlı bir tasarım arayışının vurgulandığı proje tanıtım metninden yola çıkılarak, gölgeli yarı açık mekânların yapı içinden geçecek hava akımları oluşturmak için kullanılmak istendiği anlaşılabilmektedir. İklime duyarlılık cephelere ahşap kepenklerin karakter vermesiyle yansımaktadır. Projenin uygulamaya dönüşemediği anlaşılmaktadır. Seyfi Arkan’ın bu mesleki yaklaşımının başka öncülleri var mıydı? Arkan’ın mesleki bilgi ve kişiliğinin oluşmasında, kuşkusuz devlet bursuyla yollandığı Almanya’da Poelzig’in yanındaki çalışmalarının önemli bir etkisi olmuştu.
Resim 6: Adana “Ucuz Evler Mahallesi” Sıraevler © 1939, Arkitekt, sayı:1-2. |
Bu çerçevede Arkan’ı sadece
modernizmin Türkiye’deki erken bir öncüsü olarak değil ama toplu konut projeleriyle
Avrupa’nın sosyal refah ve sosyal eşitlikçi düşünce ve kentsel uygulamalarının
da ilk izleyicilerinden birisi olarak değerlendirmek gerekecektir. Ekonomik toplu konut
uygulamalarının Türkiye’deki ilk örneklerinden birini oluşturan Zonguldak-Kozlu
İşçi Konutları’ndaki donatılarıyla oldukça zengin bir yerleşme programı ve
yaşam çevresi tasarımı ile 1920’li yıllarda Almanya’daki sosyal adaletçi toplu
konut çevreleri tasarımı arasında içerik ve program açısından önemli
paralellikler bulunmaktadır. Ankara için tasarladığı örnek “amele
evleri” için kendi kullandığı “bütün seri evler gibi düz ve sade satıhlıdırlar”
ifadesi de, seri üretime göre tasarlanıp uygulanmış olan Almanya’daki toplu
konut uygulamalarından oldukça etkilenmiş ve yararlanmış olduğunu göstermektedir.12
Türkiye’de erken Cumhuriyet döneminde
dar gelirliler ve orta sınıf için bahçeli, az yoğun konut çevreleri tasarımı
düşüncesinin önemli ölçüde Almanya’da 1920’li yıllardaki benzer uygulamalardan
etkilenmiş ve esinlenmiş olduğu görülür. Örneğin, Frankfurt’ta belediyenin
öncülüğü ve girişimiyle 1926-30 yılları arasında gerçekleştirilen, mimar Ernst
May’in baş
tasarımcı olduğu “Yeni Frankfurt” ya da
diğer adıyla “Ernst May Konut Çevreleri” projesi de burada anılmaya değer
özelliktedir. Tasarım grubunda Martin Elsaesser, Walter Gropius, Adolf Meyer,
Hans Poelzig, Walter Schütte, Max Taut 13
gibi mimarların da yer aldıkları Frankfurt’taki bu hem nitelik hem de nicelik
açısından geniş kapsamlı ve döneminin son derece yaratıcı ve avangard
girişiminin Arkan’ın esin kaynakları arasında olduğu da rahatlıkla
düşünülebilir. Arkan'ın bu projede vurgulanan “sıra ev” (zeilenbau) kavramına yakınlığına, yönlenme ilkelerine daha esnek
bakmış olsa da gerek Kozlu gerekse Adana projelerinde ipucu oluşturabilecek
öğeler bulunabilir.
Öyle görünmektedir ki, Alman ekolünün
Arkan üzerindeki etkisi sürekli olmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra Arkan’ın
ilk projeleri arasında yer alan Jansen'in Ankara İmar Planı'ndaki Amele Evleri
Mahallesi düşünülerek tasarlanan “amele evleri”, bu ikilinin bir süre
birbirleriyle ilişkili çalışmış olabileceklerini düşündürmektedir. Arkan ile
Jansen arasında Ankara örneğindeki ilişkinin bu kez Adana’da tekrarlanmış
olması, iş birliği ya da iş bölümü olarak tanımlanabilecek bir ortak çalışmanın
varlığına işaret etmektedir. Arkan’ın Adana “Ucuz Evler Mahallesi’nin yine
Jansen’in müellifi olduğu Adana İmar Planı çerçevesinde tasarlanmış olması,
Ankara’dakine benzer bir iş birliğinin varlığı gibi yorumlanabilir. Bu örneklerde
adeta Jansen’in imar planlarındaki “ucuz ev” kararlarının ayrıntılandırılması
ve uygulamaya aktarılmasında Arkan’dan yana belirli bir tercihte bulunmuş
olduğu sonucuna da varılabilir. Eğer böylesine bilinçli bir tercih söz konusu
ise, bunda Arkan’ın Almanya deneyimine olan yakınlığının herhalde önemli bir
etkisi olmuş olmalıdır. Arkan’ın Alman ekolüyle olan “esin” ilişkisinin bir
diğer yansıması ise, imar planlarında kullandığı plan ve gösterim dilinde
görülmektedir. Arkan’ın imar planlarında görülen plan dili ve gösterim
teknikleri ile Jansen’in imar planları arasındaki benzerlik bu yönde bir
esinlenmeye işaret etmektedir. Aslında, Jansen’in başta Ankara İmar Planı olmak
üzere Türkiye’de gerçekleştirdiği imar planları, 1930 ve 1940’lı yıllarda Türkiye’deki
imar planları üzerinde plan ve gösterim dili hatta planların “imar planı” gibi
resmî adları açısından genel bir etki yaratmış olduğu ve bir tür ekol
oluşturduğu, bu etkilenmenin sadece Arkan’la sınırlı kalmadığı söylenebilir.
1.Tanyeli, 1992, s.91.
6. Arkitekt, 1935, ss.253-258.
9.Kömür işçilerinin yaşama koşulları, bu projenin değerlendirilmesi için özellikle önem taşımakta. Her iki projenin, özellikle işçilerin yaşama koşullarının, Cumhuriyet öncesi ve sonrasının karşılaştırıldığı bir değerlendirmesi için bakınız: Akcan, 2006, ss.315-326.
10. Kozlu projelerinin gerçekleştirilmeleri ve güncel durumları için: Yürekli, Yürekli, 2002, ss.98-105.
Kaynaklar
Arkan, S. 1956, Seyfi Arkan
ve Eserleri: 1933-1956, Türk
Himark Plan Yapı Müessesesi, İstanbul.
Akcan, E. 2006, Çeviride
Modern Olan: Şehir ve Konutta Türk-Alman İlişkileri, YKY, İstanbul, s.451.
1935, “Amele Evleri, İlkokul, Mutfak ve Çamaşırlık
binası, Kozlu- Zonguldak”, Arkitekt, sayı:9,
ss.253-258.
1936, “Kömür-İş İşçi Uramı, Zonguldak-Kozlu”, Arkitekt, sayı:1, ss.9-10.
1939, “Adana'da Ucuz Evler Mahallesi”, Arkitekt, sayı:1-2,
ss.33-36.
Aslanoğlu, İ. 1992, “Seyfi Arkan ve Ankara’daki
Yapıları”, Arredamento Dekorasyon, sayı:35,
s.95.
Dreysse, D. 1988, Ernst
May Housing Estates. Architectural
Guide to Eight New Frankfort Estates (1926-1930), Fricke Verlag,
Frankfurt, s.44.
Gezgin A.Ö. (ed.) 2003, Akademiye Tanıklık 2, Bağlam Yayınları, İstanbul, s.294.
Gür, Ş.Ö. ve M.M. Gür, 2001, “Cumhuriyet'in Mimarı Seyfi
Arkan'ı Son Müridi Anlatıyor”, Yapı,
sayı:238, ss.47-56.
1933, “Deniz Kenarında bir Malikane Projesi”, Mimar, sayı:4, ss.111-112.
1933, “Ankara için Ucuz Aile Evi Tipleri”, Mimar, sayı:6, s.171.
1933, “Ankara Sıra Evler Tipi 2”, Mimar, sayı:12, s.382.
1933, “Deniz Kenarında Bir Küçük Villa Projesi”, Mimar, sayı:12, s.383.
Tanyeli, U. 1992, “Seyfi Arkan: Bir Direnme Öyküsü”, Arredamento Dekorasyon, sayı:35, ss.
88-94.
Yürekli, H. ve F. Yürekli, 2002, “Cumhuriyet'in Mimarı:
Seyfi Arkan, Unutulmuş Bazı Yapıtları”, Arredamento
Dekorasyon, sayı:2002/5,
ss.98-105.
"Halk İçin Tasarlamak: Seyfi Arkan'ın Şehirciliği ve "Ucuz Konut" Projeleri", (M: Rıfat Akbulut ile birlikte) Modernist Açılımda Bir Öncü: Seyfi Arkan, (ed. Ali Cengizkan, Müge Cengizkan, Derin İnan) Mimarlar Odası tarafından 2012. S.231-24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder